Bir Toplum Nelerden Meydana Gelir? Cesur ve Eleştirel Bir Bakış
Bir toplum nelerden meydana gelir? Hadi gelin, biraz kafamızda tartışalım. Toplum, öyle basitçe, birkaç insandan ibaret değildir. Kimilerine göre toplumu sadece bireylerin bir araya gelmesinin ürünü olarak görmek mümkün. Ama ne kadar basit olursa olsun, gerçekte işler o kadar da kolay değil. Bir toplum, fikirlerden, inançlardan, kültürlerden, ekonomik sistemlerden, hatta hiç istemediğimiz ama bir şekilde “toplumsal norm” diye kabullendiğimiz saçmalıklardan oluşur. Toplum, bir anlamda, yaşayan bir organizma gibidir. Yaşamaya devam edebilmesi için çoğu zaman “hızla yeniliklere adapte olmak” zorundadır, ama öte yandan değişmemek için de korkutucu bir direnç gösterir. Peki, gerçekten bir toplum nelerden meydana gelir? Toplumun güçlü ve zayıf yönleri nedir? Hadi birlikte bakalım.
Toplumun Güçlü Yönleri: Birbirimize Bağlıyız, Ama Hala Bağımsızız
Hadi önce güçlü yönlerden başlayalım. Çünkü sonuçta, bir toplum var olmaya devam ediyorsa, elbette bazı yönlerden güçlüdür, değil mi? İnsanlar arasındaki dayanışma, yardımlaşma ve ortak paydalarda buluşma toplumun en güçlü özelliklerindendir. İzmir’de ya da başka bir şehirde yaşıyor olalım, insanları bir arada tutan en temel bağlardan biri de bu: Birbirimize bağlıyız. Bu dayanışma, bazen köydeki eski geleneklerle, bazen büyük şehirdeki anonim ilişkilerle kendini gösterir. İnsanlar bir arada yaşamanın, birbirine değer vermenin önemli olduğunu fark eder. Sonuçta kimse tek başına yaşamaz, o yüzden bir toplumda bir denge kurulmalı, diyoruz.
Tabii bu, aynı zamanda insanın varoluşsal bir gereksinimidir. Biriyle yemek yemek, bir film izlerken yanında olmak ya da bir insanın sesini duymak insan psikolojisi için kritik bir şeydir. Kendini toplumda önemli hissetmek, aidiyet duygusu yaratır. Bu, toplumların sürdürülebilirliğini sağlayan bir şey. Yani toplumların bir arada yaşama içgüdüsü güçlüdür.
Bunun dışında, toplumlar kültürler ve değerler etrafında şekillenir. Kültür; bir toplumun tarihini, geleneklerini ve geçmişten bugüne kalan tüm sembollerini taşır. Bu da toplumu tanımlayan bir diğer güçlü yönüdür. Mesela bir İzmirlilik vardır, hepimiz biliriz. Hangi semtten geldiğiniz, hangi mahallede büyüdüğünüz değil, “İzmirlilik” dediğinizde, sokaklarda birbirine selam veren insanlar, kahve içmeye giden grup sohbetleri, hayatın biraz daha yavaş olduğu anlar… İşte bu, toplumun güçlü yönlerinden biridir. Ortak değerler etrafında birleşmek, toplumları daha güçlü kılar.
Toplumun Zayıf Yönleri: Sosyal Baskılar ve Uygulanan Normlar
Ama tabii, toplumlar birer mükemmel organizmalar değildir. Hani bazen toplumlar öyle bir “katı” hale gelir ki, yanlış bir şey yaparsanız, bir anda dışlanabilirsiniz. Ya da yapmanız gerekenleri yapmadığınızda toplum sizi eleştirir, yargılar. İşte bu, bir toplumun zayıf yönlerinden biridir: toplumsal baskı.
Türkiye’de, özellikle bazı şehirlerde, toplumsal normlar bazen o kadar güçlüdür ki, insanların ne giyeceğinden, ne yiyip içeceğine kadar her şey bir başkası tarafından izlenir. Mesela “ne zaman evleniyorsun?” sorusu, 30 yaşına gelmiş, evlenmek istemeyen bir birey için bir kabusa dönüşebilir. Toplum, kimi zaman bireyi kendine çok sıkı bir şekilde entegre etmeye çalışır. Oysa ki, bir toplumun temeli bireylerin özgürlüğüdür. Ama bazen, bu özgürlük, toplumsal normlar ve değerler tarafından ezilir. Sosyal medyanın yükselişiyle birlikte bu baskılar da artmış durumda. İnsanlar, bir fotoğraf paylaşırken “toplumun onayını” almak ister hale geliyor. “Bunu beğenen çok, demek ki doğru yapıyorum” şeklindeki yaklaşım ise, toplumu daha yüzeysel bir hale getiriyor.
Toplumun zayıf yönlerinden bir diğeri de, çoğu zaman kültürel çeşitliliğe saygı duymamaktır. Kültür, farklılıkları barındırmalıdır. Ama bazen toplumlar, “aynı olma” idealiyle hareket eder. “Herkesin aynı düşünmesi gerek” bakış açısı, toplumları tekdüze hale getirir. Hadi, kabul edelim, “tek tip insan” yaratmak kolaydır ama bu da toplumların ruhunu öldürür. Kültürel çeşitliliğin olduğu, herkesin farklı düşünceleri, farklı yaşam tarzları olduğu bir toplum, çok daha yaratıcı ve yenilikçi olur. Ama işte, bunu kabul etmek bazen zor olabiliyor.
Sonuç: Toplum Neden Bu Kadar Karmaşık?
Bir toplum, aslında bir arada yaşamayı öğrenmiş farklı bireylerin oluşturduğu bir yapıdır. Ama o kadar karmaşıktır ki, hem güçlü hem de zayıf yönleri vardır. Toplumda bireylerin özgürlüğünü savunmakla birlikte, ortak değerler etrafında birleşmek gerekliliği arasında bir denge kurmak çok zordur. Bu dengeyi kurarken, bazen toplumun bireyler üzerindeki baskısını unutmak kolay olabilir. Peki ya siz? Toplumun güçlü yanlarını mı daha çok seviyorsunuz, yoksa o dayatıcı normları mı?
Bu yazıyı okurken bir yandan kendinizi sorgulamaya başladınız mı? Belki de toplumun “iyi” yönleriyle barışabilirsiniz ama “kötü” yönlerini değiştirmek için biraz cesaret gerek. Sizin görüşleriniz ne? Toplum sizce bireyi mi şekillendiriyor, yoksa birey mi toplumu değiştiriyor?