Günlük Satırlar Yazılar

Saray Nanesi Nasıl Çoğaltılır? Bir Antropolojik Perspektiften Kültürel Bağlantılar ve Toplumsal Kimlikler Üzerine Bir Keşif Kültürlerin çeşitliliği, insanlık tarihindeki en büyüleyici olgudur. İnsanlar, çevreleriyle etkileşim kurarak sadece hayatta kalmamış, aynı zamanda kültürel kimlikler inşa etmişlerdir. Bir bitkinin nasıl çoğaltıldığı sorusu, yalnızca bir tarım pratiği değil, aynı zamanda insanların dünyayı nasıl anlamlandırdıklarının, kültürlerin nasıl şekillendiğinin ve toplulukların kimliklerini nasıl inşa ettiklerinin bir göstergesidir. Saray nanesi, bu anlamda, birçok kültürde yalnızca bir bitki değil, aynı zamanda toplumsal ritüellerin ve sembollerin taşıyıcısı olarak da önemli bir yer tutmaktadır. Bu yazıda, saray nanesinin çoğaltılma sürecini, toplumsal yapılar ve kültürel kimlikler çerçevesinde ele alacak ve…

Karma Eğitim İyi mi? Farklılıkların Dans Ettiği Bir Hikâye Bazı sorular vardır ya, sadece bir cevabı yoktur. Çünkü o sorular, sayılarla ya da teorilerle değil, yaşanmışlıklarla cevap bulur. İşte bu yazı, tam da öyle bir sorudan doğdu: Karma eğitim iyi mi? Cevabını istatistiklerden değil, bir sınıfın içinde atılan kahkahalardan, yapılan tartışmalardan, kurulan dostluklardan alacağız. Ve bunu da bir hikâyeyle anlatacağım sana. Çünkü bazen en iyi cevap, birinin yaşadığı bir andır. Bir sınıf, iki kutup: Ayşe ve Emir’in hikâyesi Ayşe, sınıfın vicdanıydı. İnsanları dinlemeyi sever, birinin üzgün olduğunu metrelerce uzaktan hissederdi. Projelerde her zaman “Herkesin fikri önemli,” der, kimseyi geride bırakmamaya…

Karikatürist toplumun aynası değildir; kimi zaman aynayı kırıp parçalarını bize tutan kişidir. Bu yüzden karikatüristle ilişkimizi steril bir hayranlığa sıkıştırmak bana dürüst gelmiyor. Evet, zekânın çizgiyle buluştuğu yerde kahkaha var; ama aynı yerde gücün, önyargının, kolay hedeflerin de cirit attığını inkâr edemeyiz. Karikatürist nedir ve özellikleri neler olmalı sorusunu konuşacaksak, alkışla birlikte itirazı da masaya koymamız şart. Bu yazı, “karikatürist her zaman haklıdır” mitini tartışır; güldürürken basitleştirmenin ve klişe üretmenin risklerini ele alır. Karikatürist Nedir ve Özellikleri? Kısa Ama Rahatsız Edici Bir Tanım Karikatürist; olayları, insanları ve fikirleri abartı, metafor ve ekonomi (az çizgiyle çok şey söyleme) ilkeleriyle yeniden kuran…

Kelimelerin Müziği, Müziğin Dili: Opera Bir Müzik Türü mü? Kelimeler… İnsanlığın en kadim melodisi. Her cümle, bir tını taşır içinde; her sözcük, kendi ritmini yaratır. Bir edebiyatçı için yazmak, bir nota dizisini kalemle çalmak gibidir. Müziğin duyguları dile getirdiği yerde, edebiyat onları anlamla örer. Bu yüzden opera, yalnızca sahnede yankılanan bir müzik değil, aynı zamanda bir anlatı formudur — duyguların hikâyeleştiği, sözcüklerin sese dönüştüğü bir edebi evrendir. Peki, opera bir müzik türü mü, yoksa anlatının başka bir biçimi mi? Bu soruyu sormak, kelimelerle müzik arasında asırlardır süren diyalogu yeniden duymaktır. — Opera’nın Kökeninde Bir Anlatı Vardır 17. yüzyıl İtalya’sında doğan…

Karbondioksit Hangi Organ Tarafından Dışarı Atılır? Geleceğe Dair Vizyoner Bir Bakış Bilim dünyasında bazen en basit sorular bile en derin düşüncelere yol açar. “Karbondioksit hangi organ tarafından dışarı atılır?” sorusu da bunlardan biri. İlk bakışta basit bir biyoloji bilgisi gibi görünebilir ama işin derinine indiğimizde bu konu, insan vücudunun gelecekte nasıl evrileceğinden tutun da teknolojiyle biyolojinin nasıl birleşeceğine kadar uzanan vizyoner bir tartışmanın kapısını aralar. Gelin birlikte sadece bugünü değil, yarını da düşünelim. Temel Gerçek: Karbondioksiti Akciğerler Atar İşe en temel bilgiden başlayalım: Karbondioksit (CO₂), vücudumuzda hücresel solunumun bir yan ürünü olarak ortaya çıkar. Hücreler enerji üretirken oksijen kullanır ve…

Mensur Nedir? Tarih Üzerine Derin Bir Eğitimsel Bakış Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Eğitimci Bir Bakış Eğitimci olarak, her gün sınıflarımda bir öğrenme yolculuğuna çıkan öğrencilerimle birlikte, eğitimin gücünü ve etkisini daha yakından gözlemliyorum. Öğrenme, sadece bir bilgi edinme süreci değildir. Aynı zamanda, bireyin düşünsel ve duygusal olarak dönüşmesini sağlayan, toplumların kültürel yapısını şekillendiren bir güçtür. Öğrenmenin bu dönüştürücü gücünü düşündüğümde, karşımıza çıkan birçok kavram, tarihsel sürecin, bireylerin ve toplumların nasıl şekillendiğini anlamamıza olanak tanır. İşte bu noktada mensur kelimesi, hem dilsel hem de tarihsel bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Mensur, dilbilgisel olarak her ne kadar “özgün” bir anlam taşımasa da, tarihsel…